TORNADAN ÇIKMIŞ...SANAT


Kağıt bir bardak ve tabak ne ifade eder biz yetişkinlere?
Keyifsiz ayak üstü atıştırmalıkları mı?
Peki yanında biraz zeytin yaprağı olursa?
Biz bu parçalardan nasıl bir bütün oluştururduk acaba?
Geçenlerde gittiğim bir eğitimde çevrenin,yaptığımız işin,yaşadığımız kültürün,izlediğimiz film yada dizilerin bizi nasıl dar kalıplar içerisine sokup;nasıl kozasından fırlayan kelebek gibi havalara uçurabildiğini- bir kez daha- gördüm.

Uçsak ta,seke seke gitsek de hep aksayan bir yanımız varmış meğerse...Çocukların yanında pres ütüyle dümdüz edilmiş kafamız,başka pencerelerden bakmamıza asla izin vermeyen gözlüklerimizle  ‘’uuuuffffff’’ şahaneymişiz. Ya bir de onlara ahkam kesmeye çalışan yanımız? Tutup neresinden kaldırmalı? dedim kendime...

Yıllardır çocuklarla çalışıyorum.Adına ‘’ sanat etkinliği’’ dediğimiz çalışmanın envai türünü gördüm.Kağıtla,makasla ve bin bir türlü malzemeyle;yuvarlama,buruşturma,kesme ve katlama teknikleriyle yapılan onlarca at,tavşan,araba ve daha bir dolu şey...
Ağzın kesinlikle şu şekilde olması ve katta buraya yapıştırılması gerektiği;hiç başka bir yöne bakmayan ;bakınca yirmi çalışmanın da tornadan çıkmış gibi durduğu,hayal gücüne ve yaratıcılığa asla yer verilmemiş bir dolu çalışma...
Hiç mi yapmadım?
Eveett!Ben de yaptım.

Hem çocuğun,hem öğretmenin sınırlandırıldığı ve karşılıklı iki tarafın da gerim- gerim gerildiği,neye-kime hizmet etttiği belli olmayan;sergide daha iyi durması muhtemel ;fakat süreci de baltalayan  o çalışmalardan bende yaptım.Çünkü bazen sürece müdahale edemez, teslim olur ve akışa kurban gidersiniz.
Oysa bu tür çalışmalarda- malzemeyi temin ettikten sonra-yapılması gereken şey;çocuklara güvenmek,dümeni  onlara bırakmak,kenardan izlemek;ihtiyaç halinde ortaya çıkmak ve kesinlikle iyi bir dinleyici olmaktır.

‘’Benim sıfırdan başladığımı söylüyorsunuz;ama bu doğru değil!’der Henry Ford.Ve devam eder.
‘’Hepimiz eldekilerle başlarız.Farkı yaratan bunları nasıl kullandığımızdır!’’
Elimizdeki parçalar belli!
Bir kağıt tabak,
Bir bardak...
 Ve bir parça da zeytin yaprağı!..
Hepimiz elimizdekilerle başlıyoruz.
Yeterince sihirli değil!Öyle değil mi?
Bakınca çoğumuza sadece yemeği çağrıştıran bu parçalardan bakalım neler çıkacak?
Kenarda duruyor,izliyor ve öğreniyorum.
Bu hummalı çalışmada ilk göze çarpan şey çocukların olağan üstü konsantrasyonu...
Kafalarında bir şeyler var ve hepsi bunu  gerçekleştirmek için çok heyecanlılar! Ek olarak çoğunlukla yapıştırıcı,oynar göz ve boya kalemi kullanıyorlar.

Bizim bakınca ne gördüğümüzün bir önemi yok!Onların ne anlattığını dinlemek gerekiyor.
Zeytin yaprağı birinde yapılan makinenin yakıtı olarak kullanılmış,birinde koalanın sarıldığı ağaç dalı...



Bardak; kocaman dev bir balık da olmuş,uzay mekiği de..
Tabak ; aynı şekilde kullanılmışsa da yorum çok farklı!


Demem o ki;aynı malzemelerde çok farklı ürünler görebiliyor çocuklar!
Yeter ki; biz gölge etmeyelim!
Ve şunu unutmayalım;

Dünyanın gördüğü en büyük başarı önce bir hayaldi.En büyük çınar;bir tohumda;en büyük kuş ise bir yumurtada gizliydi!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Sınıf Hayal Et!

Mikropsu Krep

Yaşasın Tekerlek!